|
|||
BİR ORDAN BİR BURDAN NOTLAR | |||
M.V.Ö | |||
Sağolsun muhterem, insanlara nasihat veriyor “Kuranı Arapça seslendirerek okumak sevaptır lakin Özellikle Türkçesini, anlamını, verdiği mesajları okumak öğrenmek çok daha önemli ve aydınlanmak için çok mühimdir” diyor fakat evde hanımı ve annesi tam tersini yapıyor sadece seslendiriyor mana ve mealini okumuyor. Bu “ele verir talkını kendi yutar salkımı” demek mi? ya da “ Mum dibine ışık vermez” demek mi dir?
Dün cepte keklik dediğin yat oğlum kalk oğlum koş agam git agam, deyip önemsemediğin, gözünün üstünde kaşın var seni pek umursamıyorum frekansım tutmuyor seni gahleye almıyorum tavrı yaptığın incittiğin insana bugün lazımsın kardeşim diyorsan...
Şehrin göbeğin de insanlar oruçlu, cansız, halsiz iken kulak yırtan hoparlörlü araçlar, eksozu patlak motor araba sahiplerine kul hakkından haberiniz olsun denesi geliyor.
Karşındaki oruçlu sen elinde pet şişe lıkır lıkır suyu dikiyorsan, tok olup açın halinden anlamıyorsan...
Oruçlusun sabretmen lazım iken sinir yükünle esip gürlüyor bağırıp çağırıyor isen boşuna aç kalma bari kardeşim demek geliyorsa için için.
Sigaraya atmış lira verip fitre kaç paraydı deyip dip fiyattan fitreni veriyorsan. Çorba parasından verip köfte parasından vermeyi çok görüyorsan...
Her şeyini verdiğin halde karşındaki bunu normalmiş gibi algılıyor takdirlerini Allah razı olsunlarını sunmuyorsa...
Her ihtiyacında seni arayıp senin ihtiyaç zamanında kayıplardaysa...
Mersedesle pazara gelip köylü yaşlı ihtiyarın önündeki yumurtaya ısırgan otuna pazarlık ettiğini görüyorsan...
Sulu sepken hasta öksürüyorken, oba oba geziyorsa bir de gel öpeyim seni deyip bila mecbur elini öpüyorsan...
Saatlerce yazı hazırlayıp sunuyorsan bu böyledir böyle söylenir böyle gerçekçi yazılar var bilgin olsun mesajı gönderdiğinde. Daha okumadan beğeniyi emojiyi patlatıp okumuyorsa...
Karşındakinin cehaletin mutlu ettiği insanlardan olduğunu anlayıp hayal kırıklığı yaşıyorsan...
Doğada tek başına çiçeklerin ağaçların arasında atalarının at sürdüğü yollarda yaşlı bir ağacı görüp dedelerim de bu ağacı gördü, altına at bağladı başını koluna yastık yapıp uyuduğunu düşünüyorsan...
Kiremitli şömineli taş ve ahşap evlerde gaz lambasının loş ışığın da gözünle şöminedeki dalgalı ateşe bakıp dengilerek yan yatıp maziye dalıyorsan...
Uyuduğun köy evinde alaca sabahta evin alt katındaki ahırda koyun, kuzu, keçinin boynundaki çan çıngırak sesini işitip Horozun sesini uzun uzun dinlediğinde. Kabak tastaki su ile yüzünü yıkadığında...
Köy çeşmesine koşuşan okul çocuklarını gördüğünde, avu zakkum ağacından oyuncak patlar silah yapan, kargıyı ikiye ayırıp düdük yapan çocukları gördüğünde, anıların belleğinden hafızandan dökülmeye başlıyorsa...
Düşünce mikrobu bir kez beyninde yer etmişse o beynin hiç durmaz bir anılarını bir bugününü bir de yarınını işte böyle yazdırır durur insana... MVO.
|
|||
Etiketler: BİR, ORDAN, , BİR, BURDAN, NOTLAR, |
|