|
|||
RAMAZAN AYI | |||
M.V.Ö | |||
Çocukluk yıllarında Ramazanlar bir başkaydı. Sabah kahvaltı sofrası olmazdı
— Anne kahvaltı sofrası niye yok? —Akşam sahura kalktık biz yedik. —Peki ben ne yiyecem”. — Zıkkım ye.. Yemeyiver sen de kalk oruç tut. —Tamam yarın sahura benide kaldırın. Ve kalkılır yemesi iyi tabi. Sonra nasihat; —Akşama kadar yemeyecen içmeyecen bağırmayacan kötü konuşmayacan. Oruçluyuz artık yaz sıcağıdır öğleye doğru susamaya başlanır, buz dolabının etrafında sürekli tur atılır dolap açılır sadece bakılır. Valide takipte zaten süpürge sapı kapıda hazır, mutfağa girdin mi sırtına yersin süpürge sapını. Zaman ilerler susuzluk agresif ve saldırgan yapar. Yallah edip dolabı açar tam ağzına sürahiyi alacan lokur lokur içecenkii; “Sen oruç değilmisin adı batasıca!” sözüyle ağza dikilmek üzere olan sürahi elden bırakılır, öfkeyle, — Yahu unutmuşum işte, ya! anne sen de suyu içtikten sonra söylesen olmamı ya! Akşam olmaz bir türlü. Dağdan kar indirmiş köylü dayı, şerbetli karlama getirmiş sofra kurulmuş yaz günü poyrazında yanmış kurumuşum, sofranın ortasına koyarsın karlama çanağını ezan okunur millet çorba içer sen karlama. Yine oruç günü top oynanır koşulur terlenir susanır devre olur doğru komşunun bahçedeki musluğuna kana kana iç, su da tazyikli olunca bol hava da yutup keyifle can bulup geğirmek sonra la oğlum sen oruçlu değilmiydin. Harbiden oruçtuk —Bilerek mi içtin bilmeyerek mi? hakketen bilmeyerek. Orucuda kurtardık susuzluğuda atlattı. Yaradan unutturup suyu içirtiyor biliyor mevzuyu. Oruç; fıkrası hikayesi bir yana, Allahın verdiği nimetlerin değer ve kıymetini bilmek için ve şükrünü yapabilmek için değerli bir ibadet. Her gün yediğinin içtiğinin, beğenmediğin kabağın, pırasanın, kapuskanın ne kadar değerli olduğunu, içtiğin suyun hayat olduğunu anlıyorsun. Allahın nimetlerine ne kadar muhtaç olduğunu düşünüyorsun ve Allahın senden beklediği ŞÜKÜR ve Hamdolsun kelimesini söylüyorsun. Ramazan ayınız hayırlı orucunuz makbul olsun. MVO |
|||
Etiketler: RAMAZAN, AYI, |
|